Emekli Meclisleri Sendikası Çevre Sekreteryası Görüşü
ahşi madencilik, doğa ve çevreye büyük zararlar veren, sürdürülebilirlik ilkelerine aykırı olan ve doğal kaynakların bilinçsizce tüketildiği bir madencilik faaliyetidir. Emekli Meclisleri Sendikası Çevre Sekreteryası olarak, bu madencilik yöntemine karşı durmamızın nedenlerini ve etkilerini aşağıda detaylı bir şekilde ele alacağız.
1. Vahşi Madenciliğin Tanımı
Vahşi madencilik, doğal kaynakların çıkarılması sürecinde çevresel etkilerin göz ardı edildiği, doğanın tahrip edildiği, ekosistemin geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar gördüğü madencilik türüdür. Bu yöntem, genellikle kısa vadeli ekonomik kazanç sağlarken, çevresel bozulmalar, su ve toprak kirliliği, biyolojik çeşitliliğin azalması ve yerel halkların geçim kaynaklarının yok edilmesine yol açar.
2. Vahşi Madenciliğin Ekosistem Üzerindeki Etkileri
Kaz Dağları gibi zengin biyolojik çeşitliliğe sahip bölgelerde yürütülen vahşi madencilik faaliyetleri, doğal yaş**ın bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bu etkiler şu başlıklar altında toplanabilir:
Toprak Erozyonu ve Tahribatı: Madencilik, bitki örtüsünün yok edilmesiyle toprak erozyonuna neden olur. Bu durum, toprak verimliliğini yok ederek tarım alanlarını kullanılmaz hale getirir.
Su Kirliliği: Madencilik faaliyetleri, yeraltı ve yüzey sularını kimyasal maddelerle kirleterek su kaynaklarını kullanılamaz hale getirir. Kirli su, hem insan sağlığını hem de doğadaki canlıların yaş**ını tehlikeye sokar.
Biyolojik Çeşitliliğin Azalması: Vahşi madencilik faaliyetleri, bitki örtüsünü ve hayvanların yaş** alanlarını yok ederek biyolojik çeşitliliği tehdit eder. Birçok tür, yaş** alanı bulamaması nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Hava Kirliliği: Madencilik sırasında kullanılan kimyasallar ve ağır makineler, atmosfere zararlı gazlar salarak hava kirliliğine yol açar. Bu da bölge halkının solunum problemleri yaşamasına ve ekosistemin zarar görmesine neden olur.
3. İnsan Sağlığı ve Yerel Halk Üzerindeki Etkiler
Vahşi madencilik, çevresel tahribatın ötesinde, insan sağlığı üzerinde de ciddi tehditler oluşturmaktadır. Madencilik bölgelerinde yaşayan insanlar, madencilik kaynaklı kirliliğe maruz kalarak sağlık sorunları yaşamakta ve geçim kaynaklarını kaybetmektedir.
Sağlık Sorunları: Madencilik faaliyetleri sonucunda su ve hava kirliliği nedeniyle bölge halkında solunum yolu hastalıkları, kanser gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır.
Yerel Halkın Geçim Kaynaklarının Yok Edilmesi: Özellikle tarım ve hayvancılıkla geçinen yerel halk, madencilik faaliyetleri nedeniyle topraklarını ve su kaynaklarını kaybetmekte, bu da ekonomik kayıplara yol açmaktadır.
4. Vahşi Madenciliğin Ekonomik Paradoksu
Vahşi madencilik, kısa vadeli ekonomik kazançlar sağlasa da, uzun vadede yerel ekonomilere büyük zararlar vermektedir. Madencilik nedeniyle doğa tahrip olduğunda, tarım, turizm ve hayvancılık gibi sürdürülebilir gelir kaynakları yok olur. Bu durum, yerel halkın ekonomik olarak güçsüzleşmesine ve bölgesel kalkınmanın sekteye uğramasına neden olur.
5. Sürdürülebilir Madencilik Alternatifleri
Emekli Meclisleri Sendikası Çevre Sekreteryası olarak, madencilik faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını savunmak yerine, sürdürülebilir madencilik yöntemlerinin uygulanmasını öneriyoruz. Sürdürülebilir madencilik, çevreye zarar vermeyen, yerel halkın haklarını gözeten ve doğal kaynakları bilinçli bir şekilde kullanan bir yaklaşımı gerektirir.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Zorunluluğu: Her madencilik projesi öncesinde, projenin çevreye olan etkileri detaylı bir şekilde değerlendirilmeli ve ekosisteme zarar vermeyen yöntemler uygulanmalıdır.
Madencilik Sonrası Rehabilitasyon: Madencilik faaliyetleri tamamlandıktan sonra, doğal alanların eski haline döndürülmesi için rehabilitasyon çalışmaları yapılmalıdır. Ağaçlandırma ve su kaynaklarının iyileştirilmesi gibi adımlar atılmalıdır.
Sonuç
Emekli Meclisleri Sendikası Çevre Sekreteryası olarak, vahşi madenciliğe karşı durmamızın nedeni, sadece doğanın tahrip edilmesini önlemek değil, aynı zamanda insan sağlığını ve yerel halkın geçim kaynaklarını koruma isteğimizdir. Sürdürülebilir bir gelecek için, çevreye saygılı ve doğanın dengelerini bozmayan madencilik politikalarının hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Bu bağlamda, çevre bilincini artırmak ve toplumu bu konuda harekete geçirmek amacıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Çevre Sekretaryası adına Fatma Toksoy ,Sadrettin Urhan.