Emekli Meclisleri Sendikası(EMS) , sendikal örgütlenme, sendikal mücadele ve sendikal demokrasi alanında alışılmışın ve ezberlerin dışına çıkarak tamamen yeni bir yol açmaktadır. Dolayısıyla Emekli Meclisleri Sendikası, bu her üç alanda eski olandan radikal bir kopuşu ifade ediyor. Delege sistemini kaldırarak kongre ve genel kurulunu tüm üyelerle yapması, iç ilişkilerinde Doğrudan Demokrasi ve Doğrudan Demokratik Katılımı uygulaması, hiyerarşiyi reddi, emekliler meclisinin karar organı olarak tanınması ve tamamen yatay bir örgütlenmeye gidişi, hiç şüphesiz ki sendikal alanda yeni bir “patika” açmaktır. Zira biliyoruz ki “eski” yolu takip ederek “yeniyi” yaratamayız.
Yeni anlayış, doğal olarak yeni bir zihniyeti gerektiriyor. Bugün sendikal alanda dünya genelinde uygulanmakta olan temsili demokrasiden Doğrudan Demokrasiye geçiş, hiç şüphesiz ki sendikal demokrasi alanında bir devrim niteliği taşımaktadır. İnsanlık tarihi bize göstermiştir ki hangi alanda olursa olsun demokrasi mücadelesi ve demokrasinin gelişimi asla düz bir hat izlemez. Aksine inişler ve çıkışlar ile zikzaklar çizerek yol alır. Demokrasi alanındaki her nitel sıçrayış doğal olarak insan yaş**ı ve insan ilişkilerinde de nitel ve kaliteli bir değişim ve dönüşüme yol açar.
Yatay örgütlenmenin en temel özelliği, sendikanın tüm üyelerinin “eşit hak ve sorumluluklarla donatılmış” olması ve karar alma sürecinde “delege ve taşeron sistemini” kaldırarak her üyenin bizzat aktif olarak karar alma sürecine katılıyor olmasıdır. Böylece hiçbir üyenin iradesi yok sayılmaz ve bir avuç sendikal oligarkın tüm üyeler adına karar almasının önüne geçilerek taban ile tavan arasındaki kopuş da önlenmiş olmaktadır.
Dikey örgütlenmeler doğası gereğince piramit türü örgütlenmeler olup herkesin gözü piramidin tepesine yerleşmekte olduğu içindir ki bu tür örgütlenmelerde gereksiz iç rekabet ve didişmeler eksik olmaz. Enerjisini iç didişme ve iç rekabette tüketen kadroların, dışa karşı mücadele yürütmelerine mecalleri kalmaz ve dolayısıyla sendikal mücadele de sekteye uğrar. Yatay örgütlenmenin hiyerarşiyi ve ayrıcalıkları ortadan kaldırarak tüm üyeleri eşit hak ve sorumluluklarla donatması ve karar alma sürecine aktif katılım ile alınan kararın icrasına katılmaya aktif olarak imkan tanınması, sendika içi rekabet ve didişme ortamı ile bunun gerekçesini de ortadan kaldırmış oluyor. .
Biz yeni bir demokratik sendikal yaş** ve yeni bir demokratik sendikal dünya kuruyoruz. EMS tarafından oluşturulmaya çalışılan sendikal demokrasi eski kalıplar ve ezberlere uymadığı içindir ki “eski sendikal kadrolar” tarafından pek anlaşılmamakta ve haksız nitelendirmelere gidildiğine tanık oluyoruz. Aslında bizim yaptığımız şey, insani açıdan doğal ve olağan olanın sendikal alanda egemen kılınmasından başka bir şey değildir. Günümüzde ne yazık ki asıl doğal ve olağan olması gereken sendikal anlayış çarpıtılarak marjinallaştırılıp anormal hale itilmiş ve buna karşılık anormal olan ise normalleştirilerek egemen kılınmıştır. İtirazımız ve alternatif arayışımız tam da bu anlayışadır..
Bugünden şu öngörüde bulunmak zor olmasa gerekir. 21.yüzyılda yaş**ın her alanında Doğrudan Demokrasi ve Doğrudan Demokratik Katılımın egemenliğine tanık olacağız. Bu doğal gelişimden sendikal alanın da nasibini alacağına inanıyoruz. Emekli Meclisleri Sendikası, bu gelişmenin işaret fişeğidir ve daha şimdiden yolumuzu aydınlatmaya başlamıştır. Hiç şüphesiz ki bu olumlu gelişme yaş** kalitemiz ve toplumsal ilişkilerimizde de yeni gelişmelere yol açacaktır. Sendikal oligarşi değil, sendikal demokrasi..!
Memnune KARDAŞ